Anlamak ve Yetinmeyi Bilmek ( Gülistan )

0
Share

Padişahlardan biri, ömrünün sonuna yaklaşmıştı.Yerine geçecek kimsesi de yoktu.Sabahleyin şehrin kapısından ilk önce kim girerse paişahlık tacını onun başına giydirin, memleketi ona teslim edn” diye vasiyet etti.

Olacak bu ya, sabahleyin şehrin kapısından ilk giren bir dilenciydi ki bütün yaşamında yiyeceğini lokma lokma dilenerek kazanırdı.Yama yama üzerie vurur giyinirdi.Devlet ileri gelenleri, padişahın vasiyetini yerine getirdiler.Kalelerin, hazinelerin anahtarlarını ona teslim ettiler.

Dİlenci bir süre saltanat sürdü,sonunda beylerden kimileri baş kaldırdılar.Çevredeki ülkeleri padişahları her yerden üşkeyi aşmaya kalkıştılar, ordular çıkardılar.

Sözün kısası, asker halk karşı karşıya geldi.Şehirlerin bir kısmı yitirldi.Dilenci bu duruma çok üzüldü.O sırada,dilenciliği sürdüren eski bir arkadaşıçıktığı yolculuktan geri döndü.Arkadaşını öyle saltanat içinde görünce;

Tanrıya şükür olsun! Yüce bahtı açılmı, talihin yaver gitmiş, gülün dikenden arınmış, diken ayağından çıkmış; bu makama gelmişsin dedi.

Her sıkıntının sonunda  bir ferahlık vardır.

Padişah olan dilenci şöyle dedi:

-Kardeşim! Tebrik etmeyin bırak.Benim sıkıntımı anla’Son görüşmemizde bir ekmek kaygım vardı, şimdi dünyanın tasasını çekiyorum.

Related Posts