
Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
hiç vaktiniz yok!
“fast live”, “fast food”, “fast music”, “fast love”..
dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar…
buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi..
dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar!
size sesleniyorum!
hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten, ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini ?
copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?…
içinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?…
ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman
doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını
ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında ?…
koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda ?..
bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
hayat ıskalamayı affetmez !!!
keşkelerle, tühlerle baş başa kalmadan önce..
Müşfik Kenter
Okul bitti, sınav bitti ve sırada hayatının geri kalanında seni temsil edecek üniversite tercihi zamanı geldi. Sadece üniversite mi bir de bölümü var bu işin. Puanın, üniversitenin herhangi bir bölümüne yetse istediğin bölüme yetmez, istediğin bölüme yetse istediğin üniversite olmaz. Hayatımız boyunca birçok tercih yaparız ve bu tercihlerin sonucunu iyi ya da kötü alırız. Yaptığınız tercihler mi? Arkadaş tercihi, okul tercihi ve bunun gibi birçok seçim. Şimdi yapacağın tercihi büyük resmi görerek başla istersen. Önce 25 yaşına, geleceğe gidelim. (daha&helliip;)