Şirketler ve satış…

0
Share

Bugün itibari ile açılan dört şirket den bir tanesi ilk üç yıl içinde kapanıyor. Geriye kalan üç şirket den bir tanesi ise iki yıl içinde kapanıyor. Bu duruma şöyle bir bakacak olursak eğer açılan şirketlerin yarısı beş yıl içinde başarısız oluyor ve kepenk kapatıyor demektir. Bu durumu başarısızlık, şansızlık gibi değerlendirilebilir ama genel itibari ile neden kapandıkları konusu hayatlarına devam eden şirketlerin can simidi olması gerekir diye düşünüyorum.

Bazı şeyleri tecrübe etmektense, farkına vararak zarardan dönmek bir şirket için hayati önem taşıyor. Kişisel gelişim için başarılı insanların, kurumlar için ise başarılı şirketlerin tecrübelerinden kazanımlar sağlamak çok önemlidir. Şimdi aklınıza şöyle bir soru gelmiş olabilir; başka kişilerin tecrübelerinden yararlanmak mı, yoksa kendi tecrübelerimiz mi? Şu anda böyle düşünenler için bende tecrübenin tanımını yapmak istiyorum; tecrübe hayattan yemiş olduğunuz kazıkların bileşkesidir. Hayata daha çok direnmek ve daha çok gülmek istiyorsanız size tavsiyem bu durumdan kendinizi kurtarmak.

 

Ben başarılı şirketleri izlediğimde en önemli iki unsurun ön plana çıktığını görüyorum. Bunlardan 1.si pazarlama 2.si ise finans. Bu iki departman bulundukları konum itibari ile bir şirketin bel kemiğini oluşturmaktadır. Bu bölümlerde hafif bir zedelenme oluştuğunda, şirketler uzun süreli felç de olabiliyorlar.

 

Özellikle pazarlama departmanında uygulanan satış stratejileri bu birimin başarısını ise doğrudan etkilemekte. Sürekli olarak “kurumsal ve dış müşteriler” ile iç içe olan bu birimdeki iç müşteriler şirketin kültürünü ve hassasiyetlerini de yansıtmaktadır. Bu birime yapılan tüm yatırımlar bizi dolaylı olarak etkileyecek olsa da geri dönüşü çok hızlı ve yine doğrudan, bazen de dolaylı yoldan olacaktır.

 

Şirketin bulunduğu sektöre göre değişen pazar stratejilerinin arasında günümüzün en önemli vazgeçilmezleri arasına giren telefonda satış yani çağrı merkezi çok önemli bir yer tutuyor. Satış odaklı outbound ve inbound çağrı merkezlerinin genelde tercih etmiş olduğu “Telefonda Satış Becerileri” eğitimi ise bu alanda çalışan iç müşterilerin kesinlikle alması gereken bir eğitim. Çünkü bu eğitim sayesinde iç müşterinin kendi potansiyelini keşfetmesi sağlanarak performansın en üst düzeyde bulunması hedeflenir. Bu eğitimin diğer bir hedefi ise katılımcıların bugüne kadar bilmeden uyguladıkları veya müşteri tepkisinden korktukları için uygulamaya bile tenezzül edemedikleri teknikleri kendilerine kazandırmak.

 

Bende tam böyle bir eğitimi vermek için Erzurum’a gittim ve on kişilik süper bir ekip ile karşılaştım.  Bu eğitime bu kadar inanan birisi olarak sonuçlarını da izlemek bana çok ayrı bir haz verdi çünkü bu eğitimi alan katılımcıların tamamında performans artışı ile beraber hem de satış konusunda ki korkularından kurtulduklarını görmek beni çok mutlu etti. Özellikle bazı katılımcıların konulan hedeflerin üzerinde sonuçlar alması hatta rekorlar kırması ve bana bu makaleyi yazdırıyor olması ile de ön plana çıktı. Bahsetmiş olduğumuz kişi eğitim katılımcılarımdan Abdulkadir GÜNGÖR, altı günlük süre içinde konulmuş olan hedeften tam 80 tane daha fazla satarak şu an itibari ile sanırsam ay birincisi.

 

Kadir sayesinde şuna bir kez daha şahit oldum; Satış için uygulanan teknik ve teorik bilgiler sadece satıcının işini yapmasına yardımcı olan bir etken, istek ise vazgeçilmezi.

 

Abdulkadir GÜNGÖR’e bu yolda daha çok yürüyeceği başarılar ile dolu bu yolda hiç bir zaman isteğinin bitmemesini temenni ediyorum.

Related Posts