mutluluğu anlatırken insanlara, üzerinize yapışacak olan mutsuzluğun farkına bile varamazsınız.
Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
hiç vaktiniz yok!
“fast live”, “fast food”, “fast music”, “fast love”..
dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar…
buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi..
dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar!
size sesleniyorum!
hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten, ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini ?
copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?…
içinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?…
ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman
doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını
ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında ?…
koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda ?..
bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
hayat ıskalamayı affetmez !!!
keşkelerle, tühlerle baş başa kalmadan önce..
Müşfik Kenter
Hayat, aydınlatması sensörler sayesinde yapılan bir merdiven de yürümeye benzer. Siz adım attıkça önünüz aydınlanır, arkanızdaki ışıklar söner. Ya yukarı çıkar ya da aşağı inersiniz ama mutlaka sonunda mutlu yada mutsuz sizin isteğinize bağımsız olarak bir kapı açılır. Burada devam edersiniz her şeye.
Bu kapının ardında ya gülersiniz ya da üzülürsünüz ama her ikisininde zirvesinde göz yaşı dökersiniz, çok fark yoktur aslında aralarında. Sonra bunu anlar, aldırış etmez ….. işte der geçersiniz. Bazılarımız geçemez oracıkta kalır hâlâ, aklı oradadır vücudu başka hayatlarda olsa da.
Bazen çok sinirlenir kızarız, arkasından küfürler ederiz ve adaletsiz dünya diyerek sitem ederiz. Halbuki kendine göre adaletlidir aslında. Çalabileceğin kapı ve yürüyebileceğin merdiven sayısı hariç verdiği zaman herkes için eşittir ama bazısını aşağıya doğru yürütür, bazısını yukarıya doğru.
O yüzden içinde olduğun zaman içinde her zaman her hâyrın da bir şer, her şer’inde bir hâyır ararsın. Doğrudur da çünkü o merdivende yürüyene göre değişir anlamı, bazısı yürür terler cefasını çeker sefasını bekler, bazısı hep sefa süreyim der. O yüzden dir bazıları hep yukarı bazıları ise hep aşağıya yürümek ister.
Aslında zordur ….. ve yazmakla da bitmez. İstediğin şeyler olduğunda görmemene sebep olur, ne kadar kötülük var ise sana geliyordur ve bu ….. neden benim de yüzüme gülmüyor dersin, bir gün ohh diğerinde ahh çekersin, kızarsın, seversin, ayrılırsın ama ne yaparsan yap sen gidersin ….. kalıcı olandır.
Sen onun için bir noktadan ibaretsin ve yaptıklarınla varsın. Çaldığın her kapının arkasındakini bilemezsin ama sonunu düşünebilirsin ya da vaktin varken dönebilirsin. Çaldığınız her kapının arkasında mutluluk bulmanız dileğiyle.