Oooo biiiirrrrr diye kendini tanıtmaya başlayan girişler moda olsa da benn biirrr kısaca Serdar MISIR diyerek devam edeyim. Türkiye de haritalarda Karadeniz bölgesinde yer almasına rağmen halen kendini İç Anadolu olarak kabul eden ve bu ısrarından asla vazgeçmeyen bir memleketin, Çorum’un çocuğuyum.
İlk ve Orta öğrenimimi Çorum da geçirdim. Çok başarılı bir öğrenim hayatım oldu demeyi çok isterdim. Hani derler ya “akıl yaşta değil baştadır” diye, işte o iş öyle değil. Bugün bilim de akılın yaş ile birlikte geliştiğini söylüyor. işte bende okula çok erken gitmişim ki benim akıl beni hep 2 yıl öncesinden takip etti. Haylaz, tembel ve sürekli okuldan kaçan bir öğrencilik hayatından sonra, kafama düşen saksı sayesinde üniversiteyi kazandım. Aslında düşen saksı değildi de biraz benim zora düşmemdi. Babamın elime verdiği küreğin ellerimde oluşturduğu acıyı halen hatırlarım desem çok dramatik olur 🙂 ama o zaman acımıştı.
Marmara Üniversitesini kazandıktan sonra artık tamamen İstanbul da yaşamaya karar verdim ve Üniversite 1. sınıf kaydımı yaptırmaya geldiğim gün aynı anda iş aradım. Ticaret merakım içimde yanan ateşin en büyük sebebi. İlk ticari deneyimim (5 yaşında Ramazan ayında pazara giderek su satmak gibi) bir fiyasko olsa da hiç yılmadım. Üniversite 2. sınıfta bir arkadaşım ile bir bilişim şirketi kurarak 2 yıl boyunca devam ettik. Okulun bitmesi ile birlikte super olucaz derken 2 yıl sonra bizde batmıştık ama bize güzel bir deneyim kazandırmıştı. Bir Şirketin Nasıl Batırılmayacağını Artık Çok İyi Biliyorduk. 2008 yılı itibari ile İş hayatıma Türk Telekomun iştiraki olan Assistt Müşteri Hizmetleri A.Ş şirketinde operasyon da çalışmaya başladım ve aynı zamanda İşletme Yönetimi Yüksek Lisans yaptım. Assistt A.Ş de eğitim uzman yardımcısı ve Kişisel Gelişim Eğitim Uzmanı olarak Kasım 2013 yılına kadar çalıştım ve daha sonra askerlik nedeni ile ayrıldım. Bu sırada farklı sektörlerden firmalara hep aynı konularda eğitim danışmanlığı yaptım. Konu satış, iletişim ve müşteri memnuniyeti :).
Ben kısaca nasıl biriyim: Konuşmayı seven, yaratıcı, iletişim kuran, kendine güvenen, anlatan, anlattıran, yeri geldiğinde dinlememeyi bilen, işleten, batıran, yılmayan, iyiliği seven, arkadaşlığa inanan ama onu tek sevmeyenin sabır olduğunu bilen. ( aramızı düzeltmeye çalışıyorum.) Kısaca çok sabırsız diye uzunca tanımlayabilirim. 🙂
Neler Yapar: Ney üfler (ses çıkarır ama dinlenmez), borsa bilir teknik analiz yapar başından saatlerce kalkmaz hatta uyaran olmasa bilgisayar başında ölür. Masa tenisi sever. Kızıyla oynar, ailesine vakit ayırır.
Kitaplar: Öykü ve roman sevmez ve asla okumaz ama bilimsel içerikli makalelere bayılır ve kitaplarını da bu yönde seçer.
Şimdi nemi yapıyorum; Özellikle sınava hazırlanan gençler ile stres üzerine seminerlerde buluşuyorum ve üzerlerindeki stresi biraz olsun atmalarını sağlıyorum. Ayrıca halen eğitimler vermeye devam ediyorum ve İstanbul Ticaret Üniversitesinde Tanıtım ve Pazarlama Müdürüyüm. Yakında iletişim üzerine yazmış olduğum kitap ise çıkıyor.
Verdiği Eğitimler
Yüreğin Varsa Kendi İletişimini Düzelt
Senin İstediğin, Benim İstediğim
Telefonda İkna et Aldır
Zor Müşterilerle Başa Çıkma
Çağrı Merkezinde Stres Yönetimi
Koçluk ve Mentorluk