İstanbul – Erzincan – Rize

0
Share

İşin içinde eğitim var ise yollar pamuk olur diyerek gireyim dedim ama devamı gelmeyeceği için sadece girişin böyle olması yeterli. Anlatmak, öğretmek ve daha da önemlisi öğrenmek kadar gerçekten güzel bir şey olamaz.  Çok sık seyahat eden biri olarak bu seyahatlerimin %90’nından fazlası iş amaçlı ve bu iş seyahatlerinin yine tamamı eğitim amaçlı:). Sürekli aynı heyecanı korumak ve anlatım gücünü sağlamlaştırmak tamamen kendiniz ile ilgili olduğu için de boş kalan zamanlarınızda akademik bilgilerden kurtularak etrafınızda olup bitenlerin de farkına varmanız gerekiyor. Bu gerçeklerden birisi ise son seyahatim olan Erzincan ve Rize’de idi. İstanbul’dan sabah uçağı ile gidilen Erzincan’da rutin olarak eğitimlerimizi tamamladık ve keyifli bir şekilde eğitimleri bitirdim. Sıra geldi Rize için yolculuğa başlamaya. Önce Trabzon’a geçmem gerekiyor oradan ise Rize. Hava hafiften soğuk, etrafta sis var, otobüsün içinde ise derin bir sessizlik.. :):) tabi ki büyük bir gürültü var ne sessizliği :). 1 sırada oturan amca arka koltuklarda oturan amcaların hacı muhabbetine girecek kadar rahat konuşuyorlardı. Sağolsunlar bende bu anılar sayesinde hacı kadar oldum. Hacı SERDAR.. kulağa hoş geliyor. Gümüşhaneyi geçtikten sonra yarım saatlik mola verildi ve anons; “mola yarım saattir, yemek yiyebilir, namaz kılabilirsiniz, tuvalete gidebilirsiniz” emirleri öyle direk almışım ki, indiğimde başka bir şey yapmaya bile kalkışmadım. Sadece yemek yedim ama tavsiye ederim o yoldaki tek dinlenme tesisi ve pilav üstü tavuğu harika. Trabzon ve Rize en sonunda, bu şehri insanlarından dolayı seviyorum. Alışık olmadığınız bir cevap yeteneğine sahipler. İstediğiniz kadar iletişimi bilin ama buradaki iletişim kuralları çok farklı. Bu gelişimde hiç bir şey olmadı artık dönüyorum derken, küçük bir rahatsızlık geçirdiğimden dolayı nöbetçi eczane arama çalışmalarına başladım. Hemen internet aracılığı ile  nöbetçi eczaneyi buldum ve yollardayım. Gerilim müzikleri kulağımda.. Artık olaylar üst üste gerçekleşiyor ve ilk adres sorma eylemim..

Ben – Afedersiniz, bakar mısınız.. meydan varmış, heykel nerede acaba

Amcam1 – Kafası sola bakarken eli ile sağı göstererek gitmemi istedi.

 

Benim kafam allak bullak olmasına rağmen elinin gösterdiği yere doğru hareket ettim. İkinci adres sorma eylemi

 

Ben – Afedersiniz, meydan varmış, Atatürk heykeli nerede acaba

Amcam 2 – meydanu mıu araysun

Ben – Evet

Amcam 2 – Orada kimi araysun

Ben – Kimseyi değil, eczane arıyorum.

Amcam 2 – Eczananun adı nedur,

Ben – güven eczanesi

Amcam 2 – Geçmiş olsun, neyin varrr

Ben – İyiyim, ilaç alıcam da

Amcam 2 – Ne ilacı alacaksun

Ben – Direk gidersem bulurum ben değil mi?

Amcam 2  – Heee doggru ciut

Ben – Teşekkür ederim.

Koşarak uzaklaştım oradan, en son amcam rüzgarımın kaldırdığı tozdan öksürüyordu. Gerçekten yok daha ötesi, her şeyin kuralını yeniden yazdıran ve sorulan sorunun detayına bilmeden cevap vermeyen o amcama da buradan selamlar.

Related Posts